Pandemi Sonrası Dijital Pazarlama ve Reklam
COVID-19 salgını sebebiyle dünya genelinde alınan hayati önlemler günlük yaşantının değişmesine sebep oldu. Kendi sağlığımızı ve etkileşimde bulunduğumuz diğer insanların sağlığını tehdit altında bırakmamak adına alınan önlemlerin uygulanması ve “yeni normal” hayat olarak tanımlanan süreçlere alışılması birtakım kaygıları oluşturdu. Özellikle iş dünyasında ortaya çıkan belirsizlik kriz oluşumundan farklı olarak yönetilmesi ve bu sürece adapte edilmesi varlığını sürdürmek isteyen tüm marka ve işletmeler için zorunluluk haline geldi.

Pandemi Sonrası Dijital Pazarlama ve Reklam
COVID-19 salgını sebebiyle dünya genelinde alınan hayati önlemler günlük yaşantının değişmesine sebep oldu. Kendi sağlığımızı ve etkileşimde bulunduğumuz diğer insanların sağlığını tehdit altında bırakmamak adına alınan önlemlerin uygulanması ve “yeni normal” hayat olarak tanımlanan süreçlere alışılması birtakım kaygıları oluşturdu. Özellikle iş dünyasında ortaya çıkan belirsizlik kriz oluşumundan farklı olarak yönetilmesi ve bu sürece adapte edilmesi varlığını sürdürmek isteyen tüm marka ve işletmeler için zorunluluk haline geldi.
Tüketici alışkanlıkları nasıl değişti?
Pandemi sürecinde düşünce ve davranışlarda ortaya çıkan değişimler tüketici alışkanlıklarının da doğrudan etkilemektedir. Pandemiyle beraber adapte olmaya çalıştığımız yeni normal düzende tüketim psikolojisini anlamak ve tüketici alışkanlıklarının değişimine ayak uydurmak markalar için zorunluluk haline gelmiştir. Tüketici davranışları bu süreçte rasyonellikten öte duygusal ve bilinçaltı süreçleriyle yakından ilgilidir. Tüketicinin karar alma noktasında hayatta kalma ve yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilme adına farklı bir psikolojiye büründüğü ve bu psikolojinin satın alma eylemlerine yansıdığı gözlemlenmektedir. İhtiyaç fazlasının gereksinim olarak görülmesi ve buna bağlı olarak marketlerde tüm rafların boşaltılmış olması bu durum için gösterilebilecek en iyi örnektir. “Panik satın alması” olarak tanımlanan mevcut durumda tüketicinin zor günlerde yanında olacak marka profiline ihtiyacı bulunmaktadır.
Pandemi sürecinde markaların tutumu ne olmalı?
Pandemi sürecinde iş dünyası evden çalışma modeline geçerek işlerin online olarak yürütülmesi kaçınılmaz bir durum oldu. Toplantılar çeşitli video konferans platformları üzerinden gerçekleştirilmekte, müşterilerle iletişim online olarak sağlanmakta ve reklam çalışmaları dijital dünyada varlığını gösterir hale gelmektedir. Bu noktada bazı şirketlerin önceden yapmış oldukları dijital yatırımlar uzaktan çalışma modeline daha hızlı şekilde adapte olmasını kolaylaştırmıştır. Dijital yatırımı olan şirketlerin uzaktan iş yürütme konusunda endişeleri bulunmamakta ve aslında evden çalışmanın daha rahat ve ekonomik olduğu bilinci oluşmaktadır. Dijital dünyayla tanışmamış veya dijital dünya için gerekli yatırımları yapmamış markaların bu sürece uyum sağlayabilmesi için belirli bazı tutumları göstermesi gerekmektedir. Pandemi sürecinde markaların öncelikle tüketicisinin yanında olması ve uygun iletişim planının hazırlaması marka zararını önlemek adına oldukça önemlidir. Tüketicinin yanında olmak için bu süreçte tüketici davranışlarında meydana gelen değişimler incelenmeli ve değişime uygun iletişim planlamaları yapılmalıdır. Tüketiciye ulaşmak için dijital mecralar üzerinden markanın kendine has içerikler üretmesi, orijinal ve yaratıcı çalışmalarla hedef kitle ilgisinin çekilmesi ve tüm bunlar yapılırken tüketiciyle duygusal bir bağ kurulmasının amaç edinilmesi gereklidir. Pandemi süreci kötü gün dostu bir marka algısı oluşturmak için bir fırsattır. Bu fırsatın değerlendirilmesi markaların hedef kitlelerine doğru yaklaşım göstermesiyle mümkün olacaktır. Dijital kanalların oldukça önem kazandığı bu süreçte marka adına yapılan her paylaşım titizlikle hazırlanmalı, hedef kitlenin yanlış bir algıya kapılması engellenmelidir. İletişim sürecinin yönetilmesi doğru bir iletişim planının hazırlanmasıyla mümkün olmakta ve hedef kitlenin görüşleri her zamankinden daha fazla dikkate alınmalıdır.
Pandemide Dijital Pazarlama Yönelimi
Pandemi dönemiyle beraber markaların dijital pazarlamaya verdiği önem artmıştır. Pazarlama faaliyetlerini dijital mecralarda duyurmak isteyen markalar dijital dünyanın çok daha efektif ve ekonomik olduğu görüşünü benimsemiştir. Dijital ortam araçlarının etkili bir şekilde kullanılmasıyla hedef kitleye kolayca ulaşılabilmekte ve hızlı geri dönüşler alınabilmektedir. Stratejik bir pazarlama yapısı oluşturulduktan sonra özellikle ürün veya hizmet satın alımlarının büyük ölçüde arttığı gözlemlenmektedir. Marka ve kullanıcı arasında doğru iletişimin kurulması dijital pazarlama ajanslarının sorumluluğu altındadır. Markaların pandemi sürecinde dijital pazarlama ajanslarından destek alması marka adına büyük ölçüde fayda sağlamaktadır. Markaların kullanıcılara sunmuş olduğu ürün veya hizmetlerin ne şekilde servis edileceği ve hangi dijital kanallardan ulaşması gerektiği doğru bir stratejik planlama gerektirmektedir. Ayrıca markaların ürün veya hizmetlerinin tanıtımı, satın alma eylemi için gerekli yönlendirmeler ve marka bilinirliğini arttırmayı amaçlayan çalışmalar için harcayacakları bütçenin kontrollü bir şekilde yönetimi dijital pazarlama uzmanları tarafından yapılmaktadır. Markalar için hedeflenen geri dönüşlerin kısa süre içerisinde alınması ve bu süreçte dijital dünyaya adapte olunması dijital pazarlamaya gerekli önemin verilmesiyle mümkün olmaktadır. Dijital pazarlamanın temelinde yer alan kullanıcıya önemli olduğunu hissettirme prensibi pandemi sürecinde tüketici psikolojisinin değişmesiyle çok daha fazla önem kazanmıştır.